Köyceğiz Gölü'nü Akdeniz'e bağlayan Dalyan kanalı kıyısındaki Kaunos antik kenti limanın kuzeyinden başlar ve Dalyan köyünün üst kısmındaki kayalıklarda son bulur. Efsaneye göre Miletos'un oğlu olan Kaunos, kız kardeşi Byblis kendisine aşık olunca onun bu aşkına cevap vermemiş ve Byblis kendini asmıştır. Bunun üzerine sürgüne gönderilen Kaunos, Karya bölgesine gelerek kenti kurmuştur. O tarihten itibaren de bu tür acıyla biten aşklara Kaunos aşkı demek gelenekselleşmiştir.
Kaunos, ilk kez İngiliz Rd. Hoskyn tarafından keşfedilmiştir. Hoskyn 1840 yılında yaptığı ziyareti sırasında bulduğu yazılı bir bloğun üzerindeki "Kaunos halkı ve meclisi" yazısından bu yörenin Kaunos kenti olduğu sonucuna varmıştır. Antik kentin en önemli özelliği günümüzde bile dimdik ayakta durak kaya mezarlarıdır. Amasyalı coğrafyacı Strabon'a göre Kaunos'ta tersaneler ve Akropolis'in (Kale ve Surlar, Şehir merkezi) aşağısında (Şimdiki Sülüklü Göl) liman vardı. O zamanlar deniz Akropolis'e kadar geliyordu.
Kaunos antik kenti zaman içinde Pers, Mısır, Rodos, Bergama krallığı ve Roma imparatorluğu yönetimine geçti. Deniz çekilip kaunos limanı kumla dolduktan sonra önemini kaybetti. Şehrin kuzey duvarları ortaçağdan kalıntılar şeklindedir. Kaunos şehir tiyatrosu Akropolis'in alt kısmındadır, 33 sıralıdır. Şehirde ayrıca Roma hamamı, Tapınak, Bazilika, toplantı salonu ve bir çok heykel kaidesi vardır.
|